Hulusi Akar: “Bizim Terörle Mücadele Konusunda Operasyon Yapmak İçin Hiçbir Suni Gerekçeye İhtiyacımız Yok”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Bizim TSK’nın, MSB’nin, yurt içinde, sınır ötesinde, Suriye’nin kuzeyinde, Irak’ın kuzeyinde terörle mücadele konusunda operasyon yapmak için gerçekten hiçbir suni gerekçeye ihtiyacımız yok. Yani dolayısıyla İstiklal Caddesi’nde şu oldu, bu oldu kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bugün, Milli Savunma Bakanlığı’nın 2023 yılı bütçesi görüşüldü. Görüşmelerde son olarak, gün uzunluğu yapılan tenkitlere ve sorulan sorulara yanıt veren Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar, özetle şunları söyledi:
“Burada sorular ve yorumlarda, Ahmet Kaya’nın türküsü aklıma geldi. Nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça. Yanıtları verilmiş, tartışması yapılmış, konuşulmuş, görüşülmüş yazılı ve kelamlı aleni mevzular var. Bunlar soru yahut yorum, karşılıkları atlanarak, yeni birtakım yorumlar inşa edilmeye kalkıldı. Bunlar uygun değil yani, birlik ve beraberlik için, birlikte çalışmamız bakımından uygun olmadığını sizlere kibarca söz etmek istiyorum.
Tabii ki 85 milyon vatandaşımızın güvenliklerini sağlayacağız, alışılmış ki güvenlikçi olacağız. Başka taraftan da bu özgürlüklere mani değil. Öteki ülkelerde nasılsa, e buna nazaran özgürlükler verilecek. Konuşmamın sonunda biz dedik ki, binlerce yıllık tarihimizden süzülüp gelen mili, manevi ve mesleksel kıymetlerimiz, asil milletimizin duasını aldığımız ilhamla akıl ve bilim çerçevesinde, Anayasa çerçevesinde, yasalar doğrultusunda hiyerarşi. Hiyerarşi de Cumhurbaşkanımız, bakan, öteki Genelkurmay ve kuvvetler. Bu çerçevede çalışmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken alışılmış ki yasalar, Anayasa. Bunun anlaşılmasını dilek ediyoruz.
“BİZİM BURADAKİ YAPTIĞIMIZ SON DERECE TEMİZ, BUNA İNANIN”
Yeni Osmanlıcılık diye ortaya bir şey atıldı, bunu Yunanlar çok kullanıyor. Ülkemizde de birtakım arkadaşlarımıza, akademisyenlere, basına, medyaya ve siyasete bu intikal etti. O denli bir şey yok. Artık Suriye’yi konuşalım. E Suriye’de Kilis’te cami vuruldu. DEAŞ’tan dolayı… Buna karşı, ‘Efendim bizim DEAŞ’a karşı çabamızı engelliyorsunuz’ diyorlar yurtdışında. DEAŞ’a karşı göğüs göğüse çaba eden, 4 bin 500 civarında DEAŞ’lıyı etkisiz hale getiren Türk Silahlı Kuvvetleri. Diğer taraftan bu operasyonlarda koalisyon kuvvetlerinin kullandıkları, hava taarruzları sırasında istemeden ölümüne sebep olduk diye kendi sitelerinde yazdı. Afganistan’da kimine nazaran 90, kimine nazaran 150. Koalisyon kuvvetlerinin söz ettikleri 1300- 1500 civarındaki sivil vefatın aslında 8 ila 13 bin olduğunu batılı kaynaklar söylüyor. Artık bunların hiçbiri konuşulmuyor, bunlar insanlık sıkıntısı değil. Bizim buradaki yaptığımız son derece pak, buna inanın. Bunun dışında bizim buyruk veremiz, talimat vermemiz, bir şeye göz yummamız asla kelam konusu değil. Bütün yaptığımız faaliyetler 51’inci madde, meşru müdafaa, insan hakları, buna karşı yapılacak.
“ÜLKELER GÜCÜNE BAKMADAN ORADA RACON KESMEYE KALKIYORLAR”
Falanca ülke, filanca yerden kalkıyor 10 kilometre Suriye’ye geliyor. Doğu Akdeniz’e geliyor. Siz bir entelektüel olarak, bu hususları bilen akademisyen, siyasetçi olarak bunları görmeniz lazım. Ne işin var senin orada. Beşerler, ülkeler uzunluğuna gücüne bakmadan orada racon kesmeye kalkıyorlar. Biz seyir mi edeceğiz?… Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptıklarını taraf tutmadan uygun görmek lazım. Sahiden son derece kişilik ve kimlikli siyaset izleniyor. Bütün başkanlar ile yapılan temaslar rastgele bir Türk vatandaşına onur verecek halde gidiyor. Ne söylenecekse bu milletin hakkı ve menfaati olarak bunların hepsi masada. Bunların hepsi açıkça ortaya konuyor, gözlerinin içine baka baka söyleniyor. Bunların bir kısmı açılanıyor, bir kısmı açıklanmıyor. Ama tekrar kişilikli ve kimlikli siyasetten bahsediyoruz.
Bir şey yapalım, ülkenin bekası ve milletin refahı için. Bunun görülmesi hakikaten çok önemli… Kendi kitlesine, arkadaşlarına konuşmak için burada bizleri, üyeleri kullanmak da hiç yakışık değil. Burada ne varsa samimi olarak fikrimizi, zikrimizi söyleyelim. Ona nazaran herkes bundan yararlansın, o istikamette ilerleyelim.
“BU HUDUTLARDAN KİMSE GEÇMESİN DİYE GECE GÜNDÜZ KENDİMİZİ YIRTIYORUZ”
Hudutlar kevgire döndü, nitekim çok ziyanlı bir söz. Yanlış bir söz. Bunu kullanmamak lazım. Varsa bir şey olağan ki bizim misyonumuz bu. Bu hudutlardan kimse geçmesin diye gece gündüz kendimizi yırtıyoruz. Bunda çok kısa bir mühlet evvel bizim huduttaki nöbetçilerimiz ‘Amca nereye gidiyorsun?’ diye çevirdikleri vakit oradaki vatandaşımızı, adam nöbetçiye kızıyordu. ‘Ne karışıyorsun, tarlama gidiyorum’ diyordu. Zira konutu Türkiye’de, tarlası Suriye’de. Artık bu türlü bir şey asla kelam konusu değil.
“KOORDİNASYON SORUNU OLMASI SÖZ KONUSU DEĞİL”
Bizim İçişleri, Ulusal Savunma bakanları ve Sayın Cumhurbaşkanımız, MİT Lideri, Dışişleri Bakanı gece gündüz birlikte. Bizim bir arada olmamızın ötesinde, şu anda dahi bizim Genelkurmay, Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, MİT’ten arkadaşlarımız gece gündüz beraber çalışıyorlar. Koordinasyon sorunu olması söz konusu değil… Toplam 1 milyon kişi bizim operasyon yaptığımız bölgelere güvenli, gönüllü ve saygın bir şekilde döndüler. Koordinasyonda sorun yok.
” SADAT’LA İLGİLİ ULUSAL SAVUNMA BAKANLIĞI OLARAK HİÇBİR ALAKAMIZ OLMADIĞINI MUHAKKAK SÖYLÜYORUM”
SADAT’la ilgili Milli Savunma Bakanlığı olarak hiçbir ilişkimiz olmadığını kesinlikle söylüyorum. Bu tamamen bizim dışımızda bir hadise.
“BİZİM S-400 İLE İLGİLİ BİR SORUNUMUZ YOK”
Bu S-400 daima gündeme geliyor. Hakikaten bizim S-400 ile ilgili bir sorunumuz yok. Biz NATO üyesi olmaktan ötürü, batı ülkeleriyle çalışmaktan ötürü bu nedenle işe başlarken ülkemizin, 85 milyonun hava savunmasını uzak menzilli… Biz bunu temin etmeye Amerika’dan başladık. Patriottan başladık. Olmadı. Ne yapacağız? Buna ihtiyacımız var. S-400 oldu. S-400 nerede? S-400 yerinde. Kullanılmaya hazır. Her şeyi hazır. Böyle bir tehdit geliştiği takdirde ülkemizin hava savunmasının nerede olacağını karar verdikten sonra bunu götürür ve kullanırız.
“EFENDİM BU MADALYAYI NASIL ALDIN, MECLİS’E NİÇİN GELMEDİN? VERDİK, BUNLARIN HEPSİNİN YANITI VAR”
Orada biraz fazla abartılı yanıt verdik. Sorulara karşı bizim temel yansımızın sebebi bu sorular onlarca sefer soruldu. Efendim bu madalyayı nasıl aldın, Meclis’e niye gelmedin? Verdik, bunların hepsinin cevabı var. Meclis’e geldiğimizde bize sorulabilecek sorular neler varsa bunların hepsinin karşılığı yazılı olarak internet sayfalarında… Bana 15 Temmuz sonrası Meclis, mahkemeler, savcılık bize ne dediyse, bize düşen vazife neyse biz yaptık. Hepsi ortada duruyor. Öbür emellerle bilinen şeylerin, bilerek, isteyerek, inanarak bir şey söylemesi, bir savda bulunması saygıdeğer. Fakat birilerinin ismine, eline tutuşturduklarıyla, birilerinin başına girdiğiyle birtakım işler çevirmeye kalması karşıda reaksiyon uyandırıyor.
“OPERASYON YAPMAK İÇİN GERÇEKTEN HİÇBİR SUNİ GEREKÇEYE İHTİYACIMIZ YOK”
Bizim TSK’nın, MSB’nin, yurt içinde, hudut ötesinde, Suriye’nin kuzeyinde, Irak’ın kuzeyinde terörle çaba konusunda operasyon yapmak için nitekim hiçbir yapay münasebete muhtaçlığımız yok. Yani münasebetiyle İstiklal Caddesi’nde şu oldu, bu oldu muhakkak bu türlü bir şey kelam konusu değil. Zira biz, başından beri söylüyoruz. En son terörist, etkisiz hale getirilinceye kadar bu uğraş devam edecek.
“PEŞKEŞ LAFI VAR BU BİZİ ÜZÜYOR. KEVGİR LAFI VAR BİZİ ÜZÜYOR”
Arkadaşlar bir de bu sözlerin kırıcı olmaması lazım. Peşkeş lafı var bu bizi üzüyor. Kevgir lafı var bizi üzüyor. Hududu anlatıp duruyoruz. Kevgir falan değil. Bu türlü bir şey yok. Danıştay’a dört sefer gidildi. Danıştay, diyor ki olağan bu süreç diyor. Bizler, akıl, bilim, anayasa… Bakanlığımız bu türlü çalışıyor. Yanlış bir şey varsa düzelttik. Düzeltmeye de çalışıyoruz.
“ASKERİ, ASKER SINIRINDA TUTUYORUZ”
Biz, yani ben Bakan olarak elimizden geldiğince askeri, asker hududunda tutuyoruz. Bütünüyle. Tek işimiz bu… Münasebetiyle bu siyasallaşma probleminin de dikkatli kullanılması lazım. Her şey şeffaf. Hakime de açık, savcıya da açık.
Bir düzelteceğimiz husus da okullar kapatılmadı. Harp okulları misyonuna devam ediyor, Kurmay mektepleri misyonuna devam ediyor. Bir düzenleme yapıldı. İlişkiler yapıldı. Liselerin kapatılması kelam konusu oldu. Öbür tarafından Kuleli’nin müze olması kelam konusu değil.
“15 TEMMUZ TABİ HEPİMİZ İÇİN BÜYÜK BİR TRAVMA BUNUN TEKERRÜR ETMEMESİ İÇİN HER TÜRLÜ TEDBİRLERİ ALIYORUZ”
Askeri hastaneler, okullar vs. üzere mevzularda da 15 Temmuz tabi hepimiz için büyük bir travma bunun tekerrür etmemesi için her türlü önlemleri alıyoruz. Bunlarla ilgili birtakım uygulamalar yapıldı. Bundan sonra da askeri hastane, askeri yargı bir formda şekillenecek. Çalışmalarımız ortasında.”
