TBMM Plan ve Bütçe Komitesi Başkanvekili, MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, “Türkçenin uluslararası düzeyde bilim, sanat, ticaret ve tele iletişim dili olarak kullanılabilmesini mümkün kılacak adımlar atılmalıdır.” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Kurulunda, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2023 yılı bütçe görüşmeleri sürüyor.
MHP İstanbul Milletvekili Aksu, kültürel zenginliğin korunup geliştirilerek gelecek kuşaklara aktarılmasının, kültür, sanat faaliyetlerinin yaygınlaştırılmasının, ulusal kültür ve ortak pahalar etrafında toplumsal bütünlüğün, dayanışmanın güçlendirilmesiyle sağlanabileceğini söyledi.
Milleti millet yapan temel ögelerden birinin lisan olduğuna işaret eden Aksu, ulusal kimliğin vazgeçilmez ögesi Türkçenin yanlışsız ve hoş kullanımını temel alan çalışmaların aktifleştirilmesi, uygulamaların buna uygun icra edilmesi gerektiğini belirtti.
Türk lisanı araştırmalarına verilen ehemmiyetin artırılmasını isteyen Aksu, “Türkçenin uluslararası düzeyde bilim, sanat, ticaret ve tele iletişim dili olarak kullanılabilmesini mümkün kılacak adımlar atılmalıdır. Bu kapsamda her türlü basın, yayın, reklam, film, tiyatro eserleri ile gündelik hayatta kullanılmasında Türkçenin yozlaşmasına fırsat verilmemelidir.” diye konuştu.
Sanatın bu bahisteki kıymetine işaret eden Aksu, tüm sanat kısımlarının geliştirilmesini, faaliyet alanlarının yaygınlaştırılmasını, bu emelle sanatın ve sanatkarın desteklenmesini gerekli gördüklerini anlattı.
Aksu, MHP’nin Türk milletinin birliğini ve beraberliğini koruyarak, toplumsal huzursuzluk alanlarının cepheleşmeye dönüşmesini önlemeyi ve herkesin inancına hürmet duyarak birlikte yaşama ideali etrafında kenetlenip, toplumsal meşakkat ve sıkıntıları çözmeyi amaçladığını söyledi. Aksu, bu kapsamda Alevi İslam inancını benimsemiş vatandaşlara ve cemevlerine dönük düzenlemeleri, ulusal birlik ve beraberlik için kıymetli bir kazanım olarak gördüklerini söyledi.
-“Sanatçılarımız aç susuz ölüyorlar”
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, kültür siyasetlerinin, bir ülkenin toplumsal barışı için ehemmiyetine değinerek, Türkiye üzere çok kültürlü toplumlarda toplumsal barışı sağlamak için ortaya konulacak vizyonun da ehemmiyeti olduğunu söyledi.
Paylan, “Toplumsal barışla, eşit yurttaşlıkla, dilimizin, kimliğimizin, inancımızın, mezhebimizin eşit olması, devletin eşit bakması konusunda sorunlarımız var. Bu da toplumsal barış konusunda bizleri biraz geriye itiyor.” dedi.
Van, Bitlis, Muş, Diyarbakır’da kiliseleri gezdiğini ancak bu gezdiği yerlerin çok kötü durumda olduğunu savunan Paylan, “Binlerce Ahtamar yıkımdan kurtulmayı bekliyor.” diye konuştu.
CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2016’da hükümetin yayımladığı Roman Strateji Hareket Planı’nda ilk bakanlıklardan birisi olarak yer aldığını belirterek, “O günden bugüne kadar bakanlığınız bünyesinde Roman vatandaşlara kaç kuruş ayırdınız? Sıfır lira ayırdınız. Peki, siz, Roman Strateji Eylem Planı’nda nasıl yer alıyorsunuz? Hangi hareketleri yaptınız?” diye sordu.
Roman mahallelerindeki müzisyenlerin başka işler yapmaya başladığını, bu kültürün devamının sağlanamayacağını savunan Purçu, “Bakın, Amerika’ya, İtalya’ya, İspanya’ya bizim müzisyenler senfoni orkestralarına davet ediliyor, Türkiye’de Kültür Bakanlığının haberi yok. Almanya’ya davet ediliyorlar, Hollanda’ya devlet senfoni orkestralarına davet ediliyorlar; burada sanatkarlarımız aç susuz ölüyorlar. Lütfen Bakanlık olarak vazifenizi yapın.” ifadelerini kullandı.
-“Gani Ebubekir ismi konsaydı RTÜK Lideri ne yapacaktı?
CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, RTÜK Lideri Ebubekir Şahin’e seslenmek istediğini dile getirerek, “Teşkilat” isimli dizide “Gani Samandağ” adını taşıyan bir terörist karakteri olduğunu söyledi.
Samandağ’ın Hatay’ın bir ilçesi olduğuna işaret eden Topal, Samandağ halkından özür dilenmesini istedi. Topal, “İlla bir dağ ismi konulacaksa siz de ‘Bozdağ’ koyun. Acaba ‘Gani Ebubekir’ konsaydı yani RTÜK Başkanı’nın ismi konsaydı ne yapacaktı Sayın RTÜK Lideri?” sorusunu yöneltti.
İYİ Parti Erzurum Milletvekili Muhammet Naci Cinisli, Kültür ve Turizm Bakanlığı için öngörülen bütçeyi yeterli bulmadıklarını vurguladı.
Sadece yaz turizmi, kıyı turizmi üzerinde durulmasından rahatsızlık duyduğunu ifade eden Cinisli, “İyi turizm, uygun demokrasiyle oluyor. Uygun demokrasinin olmadığı ülkelerde uygun turizmin olmasını beklememek lazım. Yani bugün Libya’nın da kıyıları var, İran, Irak, Suriye’de son derece kültür kentleri, hoş kültür ülkeleri, hoş ülkeler, turistin gidebilmesi gereken, turist çekebilmesi gereken ülkeler lakin demokrasi olmazsa olmuyor. Bize de üst seviye turistin gelmemesinin bir nedeni de demokrasi eksikliğimiz.” görüşünü savundu.
RTÜK’e yönelik eleştirilerde bulunan Cinisli, Türkiye’de sosyal bir sorun varsa baş sorumlusunun RTÜK olduğunu öne sürdü.
-“Gönül köprüleri ve kültür elçileri oluşturulmaktadır”
AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, kültürün bir milletin varlığı olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Kültürünü kaybeden milletler, tarih boyunca varlıklarını da kaybetmişlerdir. Kültürel kimlik, bizim medeniyetimizin de kodlarını oluşturmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığımız son yıllarda yapmış olduğu kültürel atılımlarla başarılı çalışmalara imza atmıştır. Dünya genelinde TİKA vasıtasıyla yapmış olduğu kültürel miraslarımıza katkı ve onların ihyası, bayrağımızın Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar dalgalanmasına vesile olmuştur. Son olarak Moğolistan’da bulunan Orhun Abideleri’nin bulunduğu yere müze yapılması projesi de takdirle karşılanacak bir durumdur.
Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığımız vasıtasıyla, dünyanın dört bir tarafına memleketler arası öğrenciler vasıtasıyla gönül köprüleri ve kültür elçileri oluşturulmaktadır. Tıpkı vakitte Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları vasıtasıyla gönül coğrafyamızdaki Türk kardeşlerimize de dokunmaya devam etmekteyiz.”
