Göz Ovuşturmak Söylendiği Gibi Göz Sağlığına Zararlı mıdır?

Peki neden bunu yapma gereği duyuyoruz?

Bunu yapmak ise kornealarımızı kurutur. Onları ovduğumuzda, göz kapaklarımıza ve gözyaşı bezimize masaj yaparız. Bunu yaparak gözyaşlarını gözlerimize dağıtır ve hava yoluyla gelen kir ve tozları korneamızdan temizleriz.  İkinci olarak, ovuştururken göz kürelerine baskı uygularız ve bu da vagus sonuna bir sinyal iletir. Bu hudut, kalbinize yavaşlaması için bir sinyal gönderir. Yani gözleri ovuşturarak kendimizi rahatlatıyoruz ve kendimizi uykuya daha hazır hale getiriyoruz.

Ancak bu hareketin ne yazık ki yararından çok ziyanı var. Ovuşturmanın zararlarına gelin bir bakalım.

Gözün en dıştaki katmanı olan kornea, göze giren ışık ölçüsünü düzenler. Ayrıyeten retinada net bir manzara oluşturmak için ışığı odaklar. Kornea, global biçimini koruyan ağır kollajen lif ağlarından oluşur. Sağlıklı bir kornea, kusursuz görme için kritik kıymete sahiptir. Bununla birlikte, gözlerinizi ovuşturmak kornea yüzeyini kırar ve kolajen lif ağını kesimler. Vakitle kornea incelir ve biçim değiştirmeye başlar. Birçok durumda, keratokonus ismi verilen bir durum gerçekleşir ve kornea bir koni biçimi oluşturarak dışarı çıkar. Bu durum ekseriyetle genetik, göz hastalıkları ve oksidatif gerilim ile alakalı olsa da, birtakım hastalarda daima göz ovma nedeniyle de gelişir.

Gözde biraz toz, küçük partikül unsurlar ve öteki tahriş edici unsurlar varsa, gözlerinizi ovuşturmak bu partikülleri korneaya sürter. Doğal ki siz bu unsurları gözünüzde hissetmezsiniz. Mikropartiküllerin göz yüzeyinde ileri geri hareketlerinden kaynaklanan mikro sıyrıklar acılı yahut rahatsız edici değildir. Dahası, parmaklarınız bu parçacıkların uzaklaştırılmasına yardımcı olmak yerine gözlere daha fazla husus aktararak sorunu daha da kötüleştirir. Gözlerin daima ovuşturulması, vakitle berbatlaşan kornea çiziklerine neden olur. Başlangıçta, çizik kornea göz kızarıklığına, sulanmaya ve ışığa karşı artan hassasiyete neden olabilir. Bununla birlikte, çizikler kötüleşirse, kornea enfekte olur ve skar dokusu geliştirir. İddia edebileceğiniz üzere korneada skar dokularının oluşması görme sıkıntılarına neden olur.

Aşırı ince yahut çizik kornea zarı, gözlerin enfeksiyona karşı hassasiyetini artırır. İnsan gözünün üst ve alt kirpikler, kaşlar ve nemli tutma üzere çeşitli hami tedbirleri olmasına karşın, enfeksiyonlara karşı büsbütün korunaklı değildir. Göz ovmak gözünüzü çizebilir yahut iltihaplandırabilir. Tehlikeli bakterileri parmaklarınızdan aktararak göz enfeksiyonu riskini artırabilirsiniz. Lazer ameliyatı sonrası cerrahların hastanın ameliyattan sonra gözlerini ovuşturmasını yasaklamasının nedeni de budur. El-göz temasından kaynaklanan yaygın bakteriyel enfeksiyonlara E. Coli, Staphylococcus, Salmonella ve Streptococcus bakterileri neden olur. Ayrıyeten mantar enfeksiyonları da oluşabilir.

Histaminler, alerjik iltihaplanmalardan karşı bedende doğal olarak salınır. Ne yazık ki bedeniniz alerjik bir rahatsızlık sonrası çok ölçüde histamin üretebilir ve bu da gözlerinizde akıntıya ve kaşıntıya sebep olur. Kaşıntıyı gidermek için gözlerinizi ovuşturduğunuzda ise bedeniniz daha fazla histamin salgılar, yani bir döngüye girersiniz. Gözlerinizi ovuşturduktan sonra rahatlamış hissetseniz de, çok histamin üretimi nedeniyle rahatsızlığınız gözlerinizi ovuşturduktan saniyeler yahut dakikalar sonra daha da berbatlaşabilir. Bunun nedeni histamin artışının baş dönmesi, baş ağrısı, kusma, mide bulantısı ve tansiyon bozukluklarına yol açmasıdır.

Glokom yahut göz tansiyonu, 35 yaş ve üstü yetişkinlerde görme kaybının bir numaralı nedenidir. Bu durum öncelikle gözünüzün ardında bulunan optik hududu etkilerken, rahatsızlığı tedavi etmek için göz içi basıncının giderilir. Lakin gözlerinizi ovuşturmak, camsı sıvıyı içeren camsı oda üzerinde basınç uygulayarak göz içindeki basıncın artmasına neden olur. Bu da glokom tedavisinin maksadı ile çelişir ve muhtemelen glokomu kötüleştirir.

Göz etrafında oluşan koyu halkalar, alerji, kansızlık, yorgunluk, birtakım ilaçlar ve yaş üzere çeşitli nedenlerden oluşur. Lakin gözlerinizi daima kaşımak ve ovmak da bu halkaların oluşumunu teşvik edebilir yahut mevcut halkaları yoğunlaştırabilir. Yüzün öteki kısımlarından farklı olarak, gözleri çevreleyen cilt ince ve hassastır. Bu nedenle, gözlerinizi her ovuşturduğunuzda yahut çizdiğinizde cilt yüzeyinin altındaki kılcal damarlara ziyan verir. Sonuç olarak, kan bu kan damarlarından etraf dokulara akar ve cildinize koyu bir renk verir. Her uyandığınızda koyu halkalar fark ediyorsanız, uyurken gözlerinizi ovuşturuyor olmanız epey mümkündür. Göz maskesi kullanmak ise sizi bu problemden kurtarabilir.

Gözlerinizi ovma gereksinimi hissettiğinizde, bu his geçene kadar gözlerinizi kapatacak halde serin ve nemli bir bezi gözlerinizin üzerine koyabilirsiniz. Lakin üstte da belirttiğimiz üzere gözlerinizle alakalı rastgele bir sorun yaşıyorsanız bir an evvel bir tabibe müşavereyi ihmal etmeyin.